OTOPSİ

1914 de İstanbul’da doğdu.

İstanbul’da Boğaziçi’nde,
Bir fakir Orhan Veli’yim;
Veli’nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.

Babasının işi gereği 1923 – 1948 arasında Ankara’da yaşadı. Ömür boyu dost kalacağı iki insan olan Melih Cevdet ve Oktay Rıfat ile Ankara’daki lise yıllarında tanıştı.


Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Oktay Rıfat’la Melih Cevdet’tir

En yakın arkadaşlarım

Sait Faik onu şöyle anlatıyordu: “İki incecik bacak, kısaca bir trençkot, kanarya sarısı bir kaşkol, müselles bir yüz, şişirilmiş bir göğüse benzeyen bir sırt, -denebilirse- ergenlik bozuğu bir yüz: İşte görünüşte Orhan Veli.”

Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!

Kafiyeyi ilkel, mecaz, teşbih, mübalağa gibi edebi sanatları gereksiz bulduğunu açıkladı. Yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı. Şiirde hece ve aruz ölçülerini kullanmayı reddetti. Şiire getirdiği bu yenilikler yüzünden önceleri büyük ölçüde yadırgandı, çok sert eleştiriler aldı ve küçümsendi. Geleneklerin dışına çıkan eserleri, önce şaşkınlık ve yadırgama, daha sonra eğlenme ve aşağılamayla karşılansa da hep ilgi uyandırdı. Bu ilgi ise kısa zamanda şaire duyulan anlayış, sevgi ve hayranlığın artmasına yol açtı.

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

1941 yılında, arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları Garip adlı şiir kitabında bu fikirlerinin örnekleri olan şiirleri yayınlandı ve Garip akımının doğmasına sebep oldu

Dağ başındasın;
Derdin günün hasretlik;
Akşam olmuş,
Güneş batmış,
İçmeyip de ne haltedeceksin

Garip akımını yalnız yazdıklarıyla değil, hayata karşı duruşuyla açıklayan şair, fiziğini bile bu uğurda kullanmaktan çekinmedi. Bu yüzden şiirinin hayatının sonucu olduğuna değil, aksine hayatını şiirine göre yaşadığına inanılır. Her şeyin şiire konu edinilebileceğine inanan Orhan Veli ve arkadaşlarının Türk şiirine yaptığı en büyük katkılardan biri de bu inançlarını eserlerinde uygulamaları oldu. Bunun için de ilk olarak sıradan insanı kendilerine konu edindiler. Böylece, eski şiirlerdeki kahramanlaştırılan ideal insan tipinin yıkılmasını sağladılar.

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah’ın adını,
Günahkâr da sayılmazdı.

Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.

Herkesle iyi geçinen, kimsenin kalbini kırmayan, çevresindeki insanlara saygı gösteren biri olarak bilinen şair 1950 de öldü. Beyazıt Camiinde cenaze namazı kılındı. Namaz sonrası dostları hemen cenaze aracına koyularak götürülüp defnedilmesini içlerine sindiremezler. Bilirler ki Orhan Veli yürümeyi çok sever. Hatta bir keresinde Taksimden Sarıyer’e kadar yürümüştür. Cenaze arabasının şoförüne derler ki: “ Sen git Sirkeci Garının önünde bizi bekle.”

Alırlar sırtlarına Orhan Velinin tabutunu ve onunla son bir kez yürümeğe başlarlar. Cağaloğlu yokuşunun olduğu caddede eskiden sağlı sollu kitapçılar varmış. Cenaze önlerinden geçerken hepsi kepenklerini indirip ona olan saygılarını sunmuşlar.

Ogün onun tabutunu omuzlayan herkesin eline onun kanı bulaşmıştır. Orhan Veli beyin kanaması geçirerek öldüğünden ölen bedenine otopsi yapılmıştır. Yapılan otopsi sonrasında ise bedeni tam olarak kapatılamamıştır. Sebebi ne olursa olsun kanı avuçlarında gören herkes sırasını bir başkasına verdikten sonra ağlamaya başlar.
Çocukluk arkadaşı Halim Şefik Güzelson onun ölümünün ardından bir şiir yazmak ister. Oturur masasına düşünür ama ifade edecek kelimeleri bulamaz. İşte o anda avuçlarındaki kurumuş kanı görür ve kelimeler kaleminden dökülmeye başlar.

OTOPSİ

Orhan Veli’ye ağıt-

Morgta açılınca kafatası
Doktor beyler beyin gördüler
İndirince tenkafesine neşteri
Doktor beyler yürek gördüler
Yürekte ne gördüler dersiniz
Yürekte memleket gördüler
Dünya gördüler
Bir de dost gördüler
Ama bu işte doktor beyler
Doğrusu geç kaldılar
Çok geç kaldılar


Orhan Veli Kanık ve Halim Şefik Güzelson’u rahmetle, sevgiyle ve saygıyla anarken; Sunay Akın’a da Youtube’da yayınlamış olduğu videolardan dolayı çok teşekkür ediyorum.

Sevilerimle,

Alter Güneş

2020 Yapılacaklar Listesi

1 Ocak 2020

Gelecek yıl ki bana bir mektup yazdım.

“Merhaba 2021 de yaşayan gelecekteki ben. Bu mektubu okuyorsan yaşıyorum demektir ki bu 2020 yılı her şeye rağmen güzel bitti demektir…”

Başlangıcı bu şekilde. Sonra devam ettim.

Bir yılda neler yapmak istediğimi, neleri başarmak istediğimi; hayatımda olumsuz olarak gördüğüm ve yapıp yapmamanın tamamen bana bağlı olduğu konuları belirleyip bunları yapmak istemediğimi yazdım.

Albert Einstein demiş ki: “Delilik; aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemektir.”

Bu sözü masama yazıp sürekli görebileceğim bir yere koydum.

Artık sürekli yapageldiğim ama yapmaktan da rahatsızlık duyduğum şeyleri yapmayacağım. Tabii bu genel bir açıklama oldu. Altını ben elimden geldiğince doldurmaya çalıştım.

Size de tavsiye ederim. Madde madde yazın 2020 de neler yapak istiyorsunuz ya da neler yapmak istemiyorsunuz; nerelere gitmek istiyorsunuz. Öyle uzaklara gitmek için plan yapmak zorunda değilsiniz. Mesela okuldan bir arkadaşınızı ya da aile büyüklerinizden uzun zamandır görmediğiniz birini ziyaret etmeyi planlayabilirsiniz.

Kırgın olduğunuz biri ile barışmak isteyebilir ve bunu yazabilirsiniz. Özür dilediğinizde kendinizi daha rahat hissedeceğiniz biri var mı? Yazın listeye ve gidip ilk fırsatta özür dileyin. 2021 de başarı hanenize bir tik koyun.

Okumak istediğiniz kitapların adlarını yazabilirsiniz. Yaptığınız liste azaldıkça ne kadar mutlu olacağınızı bir düşünün. Belki bir sonraki yıl hedefinizi artırmak zorunda kalacaksınız.

Hiç bilmediğiniz ama merak ettiğiniz bir konuda eğitim almak istediğinizi yazabilirsiniz. Artık bir şeyler öğrenmek, bir kursa katılmak için fiziksel olarak bir yerlerde olmanıza gerek yok. Çevrim içi eğitim konuları ve kaynakları aradığınız her dilde mevcut. Değerlendirin. Çok küçük maliyetlerle pek çok konuda eğitim almanız mümkün.

Karım ve çocuklarım için neler yapmak istediğimi, neler yapmak istemediğimi yazdım. Onlarla daha etkili zaman geçirmek istiyorum. Zaman hızla geçiyor. Benim çocuklarım daha küçük. Büyüdüklerinde anı bankalarında birikimleri olmasını istiyorum.

Ben karım ve çocuklardan da bir liste hazırlamalarını istedim. Hatta bir tane de ortak aile listesi hazırlayacağız. Hepimizin listelerinde olup ortak yapmamız gereken konuları bu listede takip edeceğiz.

Hemen bu noktada şunu da belirtmem gerekir ki; insan beyninin konulan hedeflere gidebilmesi için net, görünür, günlük erişilebilir olması gerekir. Beynimiz belirsiz, ucu açık hedeflere odaklanamıyor. Görselleştirilmeyen hedeflere odaklanamıyor. Açık ve yazılı hale getirilmiş hedefler konusunda ise bilinçaltımız uyurken bile çalışarak bizlere destek olmaya devam ediyor. O nedenle yazılı hale getirilmiş tanımlamaları net biçimde belirlenmiş, çeşitli başlıklarla sınırlandırılarak yazılan hedeflerin başarı şansı daha fazladır.

Örnek verecek olursam: Kilo vermek istiyorum yerine Bu yılın sonunda 15 kilo vermek istiyorum diyerek hedefi net hale getirmek gerekir. Böylece haftalık ve/veya aylık takiplerle hedefinizin neresinde olduğunuzu net olarak görme şansınız olur. Bu yıl çok kitap okuyacağım diyerek yazılan bir hedef belirsizdir. Beynimiz için bu hiçbir şey ifade etmeyecektir. Her ay iki kitap okuyarak 2020 yılında toplamda 24 kitap okumayı hedefliyorum derseniz bu net bir tanımlamadır. Takibi yapılabilir.

Böyle bir listeyi kimse sizin için yapamaz. Tüm güzelliği de burada değil mi zaten? Kimseye okutmak zorunda olmadığınız, rakibinizin sadece siz olduğu, sonucun sadece sizin tarafından belirlendiği; etkilerinin ise başta sizi sonrasında ise çevrenizdeki herkesi etkilediği bir süreçten bahsediyoruz.

Sadece ve sadece kendiniz için yapmalısınız bu listeyi. Bir başkasını mutlu etmek için yapamazsınız. Öyle olsa gelecek yıl ki size ne diyeceksiniz ki?

Bunları yazılı hale getirip önünüze koyduğunuzda beyniniz bunları gerçekleştirebilmeniz için size yardımcı olmaya başlayacak.

Aslında gücün içinizde olduğu gerçeği ile şaşkına döneceksiniz.

Sevgilerimle,

Alter Güneş